1_mayis_foto_oezlem_Sen__7_

 

Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri, önümüzdeki dönem rejimin yeni yönelimleri açısından önemli bir uğraktır. Cumhurbaşkanlık makamının, aday gösterme usulünün, adayların eşitsiz imkanlarla kampanya yürütmeleri gibi seçmenin özgür iradesine konan kısıtlamalar ne olursa olsun mevcut  durumdan bir gedik aralamak için en elverişli adayın etrafında kenetlenmek, acil toplumsal ve demokratik taleplerin dile getirilmesine katkıda bulunmak vazgeçilmez bir görevdir.

HDP’nin Selahattin Demirtaş’ı aday göstermiş olması bu açıdan önemli bir fırsattır. Selahattin Demirtaş yalnızca HDP tabanı açısından değil, sosyalistler ve hatta bir kısım sol sosyal demokratlar açısından da tercih edilebilir bir aday olarak belirmektedir.

Küskünlüğe, gizli boykotçuluğa, adamsendeciliğe kapılmadan Demirtaş’ın kampanyasını  desteklemenin dışında her yol Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürecektir. Demirtaş’ı kerhen değil mevcut güç ilişkileri ve kurumsal yapı içinde  mümkün tek imkan olarak desteklemek, onun adaylığı etrafında derlenecek ve geleneksel seçmen tabanının ötesine geçmesini sağlamak önümüzdeki dönem mücadeleler açısından da önemli bir deneyim olacaktır.