Uluslararası ölçekte, örneğin, hemen bütün ders kitaplarında Birinci ve İkinci Dünya savaşlarından, başlıbaşına iki büyük hengame, aşikar iki kopuş noktası olarak söz edilmesi adettir; oysa yakın zamanlarda yapılan bazı ekonomik ve teorik analizler, her ikisinin, dünya kapitalizminin gelişmesinde 19. yüzyıl sonlarında başgösteren bir “uzun dalga”nın tezahür ve reaksiyonlarından olduğunu, nitekim söz konusu yapısal bunalım döneminin, ancak Birinci Dünya Savaşı’nın yarım bırakmak suretiyle çelişmelerini daha da şiddetlendirdiği bazı dönüşümleri İkinci Dünya Savaşı’nın tamamlanmasıyla son bulduğunu düşündürüyor…