Tüm kadınların her yanı şiddetle kuşatılmamış hayatlar sürebilmesi için, gittikçe artan ‘aileyi bir arada tutma’ baskısının hayatlarımıza mal olmaması için;
 
Kadın-erkek eşitsizliğinin kanıksandığı, boşanmanın önü alınması gereken bir tehdit olarak görüldüğü ama 15 yaşında evliliğe rıza ihtimalinin gündeme geldiği, sosyal hizmet alanın gittikçe dinle iç içe geçtiği bir rejimde canımızın, geleceklerimizin güvende olmadığını bildiğimiz için;
 
Bu yasalar böyle geçemez diyoruz!
 
Müftülük Yasası olarak bilinen Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Mağdur Hakları Yasa Tasarısı bazı ihtiyaçların varlığına da işaret ediyor. Yani Mağdur Hakları Yasası minvalinde bir yasaya, doğumda sözlü beyanın düzenlenmesine elbette ihtiyacımız var. Ama bu haliyle tasarıların bizim ihtiyaçlarımıza karşılık gelmediği, hatta tam tersine bizleri daha eşitsiz ve güvensiz hale getirdikleri açık. Çünkü toplumun yarısı olan biz kadınları doğru ve eksiksiz bilgilendirerek, yararımız için çalışan kadın örgütlerini sürece katarak bizlerle birlikte tartışıp çalışarak hazırlanmıyorlar. Bu yasaların toplumun sadece belli bir kesiminin -erkeklerin- yararına olacak şekilde aceleyle hayata geçirildiklerinde neler olabileceğini biliyoruz ve bunun sonuçlarına katlanacak olan yine – kim olursak olalım veya nasıl hayatlar yaşarsak yaşayalım – biz kadınlar olacağız. Hayatlarımızı belirleyecek yasaların bize sormadan yapılmasına itirazımız var!

 

Bu yüzden, eşit ve özgür bir hayat için, bu yasalar böyle geçmez diyoruz!
 
1 Ekim Pazar saat 15:00’de Kadıköy’de Süreyya operası önünde buluşuyoruz.