Frankoculuğa karşı mücadeleden, Dördüncü Enternasyonal’e eşsiz bir yoldaş..


Dördüncü Enternasyonal’in son kırk yılının militanları olan bizler için Moro – le Maure, örnek alınacak bir militandı. 1970’li yıllarda Dördüncü Enternasyonal’in İspanya seksiyonu olan Devrimci Komünist Birliği’nin kurucuları arasındaydı. 1960’lı yılların sonunda Madrid’de öğrenci örgütlerine ve Franko diktatörlüğüne karşı da Halkçı Özgürlük Cephesi’ne katılmıştı.

Mayıs 1968’ten Vietnam halkının kurtuluş mücadelesine ve Prag Baharı’na politik adanmışlıkları Frankoculuğa karşı dönemin devrimci yükselişine bağlı olarak 1960’larda radikalleşmiş gençliğin içinden bir öğrenciydi Moro. Derinden ve içten bir enternasyonalistti. Mayıs 1968, Devrimci Komünist Gençliğin müdahalesi ve Fransa’da Komünist Birliğin ilk yılları, onu Dördüncü Enternasyonal’le çalışmaya yöneltecekti.

Yasa dışılığın sürdüğü yıllar boyunca ve de Franko sonrası geçiş döneminde İspanya’da Devrimci Komünist Birliğin belli başlı yöneticilerinden biri olacaktı. Franko diktatörlüğü sonrası hüsran döneminde de O yine akıntıya karşı, Devrimci Komünist Birliğin de ötesinde İspanya devrimci solunun önemli bir yüzü olmuştu: Dördüncü Enternasyonal’in Avrupa ve Latin Amerika’daki belli başlı önderlerinden biri olarak bilhassa Orta Amerika ve Latin Amerika Devrimi üzerine bir dizi stratejik tartışmada da

yer almıştı. Diğerlerinden kıyasla derin bir dostluk ve hakiki bir siyasal işbirliğiyle bağlı olduğu Daniel Bensaid’le beraber Enternasyonal’in Bolivya, Meksika ve Brezilya seksiyonlarının inşasına emek verdi. Daha sonra politik adanmışlığını düşünsel ve siyasal açıklığı kadar, niteliği ile de önemli bir kaynak dergi olan Viento Sur dergisini yaratarak sürdürdü. Kanserin gücünü kuvvetini azaltmasına rağmen ömrünün sonuna dek bu derginin arkasındaki kişi ve itici gücü oldu. Izquierda Anticapitalista’nın kuruluşuyla tekrar devrimci bir örgüte elinden gelen tüm desteği ve politik adanmışlığı sunmaya devam etti.

Moro, bizim kuşağımızın politik adanmışlığının bir timsali idi. Yasa dışılık günlerinden, günümüz devrimci örgütlerinin inşasına Moro hep vardı. Dogmatizmin ve sekterliğin her türlüsünden çok uzakta, bir şeyleri değiştirebilecek ve politik mücadeleyi somutlaştırabilecek her türlü devrimci tecrübenin peşinden koştu. Özellikle de yoldaşlar arası ilişkilerinde eşsizdi: herkese derin bir saygı, bölecek değil birleştirecek olanı gözetme ve içten bir cana yakınlık.

Paco Robs (NPA) ve François Sabado (NPA)