25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, ‘erk’ek şiddetini protesto ediyoruz!
Kadınlar yüzyıllardır öldürülüyor ve kadın kırımı her geçen gün daha sistemli bir hâle getiriliyor. Şiddet gördüğü için polise giden kadınlar barışsınlar diye evlerine gönderiliyor; hakkında dava açılan adamlar tutuksuz yargılanıyor; ‘sığınma’ evlerinden çağrılıp intihara teşebbüs eden kocalarımızı kurtarmaya götürülüyoruz, sonra yine onlar tarafından öldürülüyoruz. ‘Son bir kez konuşalım’ cümlesi ölümden önceki son durağımız oluyor genellikle.
Kadının gülüşüne, giysisine, rahmine, her şeyine karışan erkekler var iktidarda ve aileyi korumak uğruna kadını feda etmekte beis görmüyorlar. AKP iktidarı, kadını aileye hapseden, çocuk zihinleri boyunduruk altına alan, kadına yönelik şiddeti normalleştiren hatta teşvik eden, tecavüzü bile haklı gösteren politikalarını üretmeye devam ediyor. Tıpkı Mirabal kardeşleri katleden siyasi iktidar gibi, kadına yönelik her şiddet eyleminde bu iktidarın da payı var, kanımız bu iktidarın da ellerine bulaştı.
Gelin kimliklerimizi, bedenlerimizi, varlığımızı gasp eden her baskıya karşı bir kez daha sesimizi yükseltelim.