Evlerde köle olmayı, çalışma yaşamında kötü koşullarda, güvencesiz, düşük ücretle çalıştırılmayı, toprağı boğaz tokluğuna işlemeyi reddediyoruz!
Örgütlenme haklarımızın elimizden alınmasını, sendikasızlaştırılmayı, sendikaların kadınsızlaştırılmasını reddediyoruz!
Evde, okulda, sokakta, işyerinde tacizle, tecavüzle, şiddetin her biçimiyle mücadele ediyor, dayanışma ağlarımızı örgütlüyoruz!
Neoliberal politikaların, militarizmin ve savaşın yükünü sırtlayan biz kadınlar; güvencesizleştirmeye, militarizme, milliyetçiliğe savaş ve imha politikalarına hayır diyoruz!
Bizler, eril şiddetin kader olmasını reddeden kadınlar… Direnişlerde omuz omuza mücadele veren, farklı dillerde konuşan, farklı cinsel yönelimleri olan, farklı inançlardan kadınlar… Bizler göçmen, mülteci, sığınmacı, yerinden edilmiş kadınlar… Bizler, renkleri ve acılarıyla, kahkahaları ve gözyaşlarıyla, dansları ve çığlıklarıyla başka türlü bir devrimin hayalini kuran kadınlar, 8 Mart’ta yine alanlarda olacağız…
Söyleyecek sözümüz, haykıracak isyanımız var!
Sokakları da istiyoruz, geceleri de!
Yaşasın 8 Mart! Yaşasın Kadın Dayanışması!
8 Mart Saat 19:00 Taksim