7 Haziran 2015 seçimleri bugünkünden çok daha ağır bir siyasal rejimin AKP tarafından yürürlüğe koyulmasının kilometre taşı olacak. Hak arama mücadeleleri bugünkünden çok daha zorlu koşullarda sürdürülebilecek.
Seçimlerde AKP’yi bir nebze geriletmek ve toplumsal muhalefet alanlarını zinde tutmak için 7 Haziran seçimlerinde “sandık” küçümsenmeyecek bir zemindir.
Bu seçimlerde herhangi bir karşılığı olmayacak olan bağımsız aday kampanyaları, seçime katılmama, boykot vd. seçenekler sonuç alıcı olmadığı gibi, 8 Haziran için yeni mücadeleleri güçlendirme kapasitesine de sahip değildir. Sonuç olarak sektarizm, namevcutluk ve beklemecilik gibisine seçenekler, saklanarak siyaset yaptığını sanma yolları 8 Haziran günü ağır bir yenilginin duvarına toslayacaktır.
Birleşik Haziran Hareketi, bu açıdan önemli bir tarihsel görevle karşı karşıya bulunmaktadır. BHH, kendi varlığını siyasal mücadeleler içinde kanıtlamak, geliştirmek ve yaygınlaştırmak için bağımsız eylemliliği ve kendi talepleri etrafında yürüteceği bir kampanya ile açıkça HDP’ye oy çağrısı yapmalıdır. Böylece hem AKP’nin temsil ettiği yıkıcı değerlere karşı bir mevzinin güçlendirilmesine hem 8 Haziran sonrası zorlu mücadeleler için yeni bir ivme kazanılmasına katkıda bulunabilir.
Bu açıdan seçim sonuçları hakkında kestirimde bulunmak yerine durumun vehametinin bilincinde olarak, gerekçeler üzerine pazarlık etmeden HDP’nin barajı zorlaması ve toplumsal muhalefetin güçlenmesi için açık bir tutum takınmak gerekmektedir.
AKP karşısında seçime katılan siyasal partiler arasında HDP, Birleşik Haziran Hareketinin manifestosuna en yakın olan partidir. CHP’ye çağrılar siyasal ve cebirsel olarak yeni bir umudun yeşermesine katkıda bulunmayacaktır. CHP içinde bireysel olarak solda duranlar olmasına rağmen partinin siyasal kütüğü bir yana son iki seçimde kendi sağından oy devşirerek siyaset yapma pratiği yeterince anlamlıdır. Cebirsel olarak CHP’ye gidecek bir puanın Mecliste ve toplumsal mücadelelerde karşılığı neredeyse olmayacaksa da HDP’ye eklenecek bir puanın grevlerde, direnişlerde, demokratik haklar için mücadelede ve de Meclis’te önemli katkıları olabilir.
HDP’nin ve Birleşik Haziran Hareketinin farklı siyasal özneler olarak yürütecekleri seçim faaliyetinde farklılıklar olacaktır ve olmalıdır. Ancak mevcut durumda ortaklıkların bu farklılardan çok daha önemli olduğu atlanmamalıdır.
Kimse kimsenin avukatlığına sıvanmak, kimseyi kendi siyasal çizgisine davet etmek durumunda olmamalıdır. Ancak yaklaşan felakete karşı ortak mücadeleden kaçınmanın vebali ağır olacaktır.
BHH’nın açıkça HDP’ye oy çağrısı yaparak yürüteceği kampanya hem HDP’nin konumunu güçlendirecek hem 8 Haziran sonrası toplumsal muhalefetin daha güçlenmesine katkıda bulunacaktır.