Yeni yılın ilk günlerinde kaybettiğimiz yoldaşımız Daniel Bensaïd’i 26 Ocak günü İstanbul’da düzenlediğimiz bir buluşmayla andık. Sosyalist Demokrasi için Yeniyol’un ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda, Daniel’in, tabir yerindeyse, “komünizmin içine doğduğunu” ifade eden Masis Kürkçügil, Toulouse’un işçi mahallelerindeki mütevazı aile meyhanesinden ve futbola olan tutkusundan IV. Enternasyonal’in düşünsel ve politik önderliğine uzanan bir anlatı içinde, nevi şahsına münhasır bir devrimci olarak Daniel’i resmetti. Fransız Komünist Partisi’nin gençlik örgütü JCR içinde siyasal mücadeleye atılışını, sol muhalefet geleneğiyle tanışmasını, 1968’de Nanterre’ın kampuslarında doğan 22 Mart hareketindeki rolünü, LCR ve NPA içinde mücadeleye devam edişini anlattı. Tüm bu politik pratiğin yanı sıra onun nasıl çağdaş Marksist düşüncenin en özgün figürlerinden biri haline geldiğini açıklayan Kürkçügil, Daniel’in, Marx’a dönerek değil Marx’tan bakarak komünizmi yeniden düşünme önerisini tekrarladı. Bir başka büyük devrimcinin, Blanqui’nin, Daniel için önemini anımsatan Kürkçügil, onun en karanlık zamanlarda bile dinmeyen “melankolik” cesaretini vurgulayarak sözlerini tamamladı.