Eğitim- Sen, Marmara Ünivesitesi (MÜ) İletişim Fakültesi Dekanı Yusuf Devran’ın hedef gösterme, öğrenciler arasında ayrımcılık yapma, sözlü ve fiziksel şiddette bulunma gibi uygulamalarının daha önce de yaşandığını söyledi ve Devran’ın görevden alınmasını talep etti.

Toplantıya katılan öğretim üyeleri, MÜ’deki tüm bölümlerde benzer sıkıntılar yaşandığını söyledi.

bianet’e konuşan MÜ Sosyoloji Bölümü Başkanı ve Genel Sosyoloji ve Metodoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Ayşe Durakbaşa, bu sene bölümlerine profesör olarak atanan bir kişi hakkında sendika ile birlikte hem kendisinin görüşü alınmadan kadro ilanı açıldığı için hem de kişiye özel kadro ilanı yapıldığı için dava açtığını söyledi.

“Siyasi iktidar güdümünde, bilimsel özerklik yok sayılarak jürilere, bölüm başkanlarına danışılmadan kadro alımı yapılıyor. İstenen isimler önceden bildiriliyor; dolayısıyla insanların başvurması dahi önceden engellenmiş oluyor.”

“Yıllardır kadro verilmiyor”

M.Ü İletişim Fakültesi Eğitim-Sen işyeri temsilcisi Dr. Uraz Aydın, Devran’ın geldiği günden beri en ufak bir olayda öğretim üyelerine soruşturma açmayı bir disipline etme aracı olarak kullandığını belirterek bu sebeple okuldan emekliliğini isteyen ya da başka yere atanan akademisyenler olduğunu söyledi.

MÜ Çalışma Ekonomisi’nden Dr. Meryem Onur, kendisinin 2,5 senedir birçok arkadaşının da beş, altı senedir kadro beklemesine rağmen üniversite dışından insanlara kadro verildiğini söyledi.

“Marmara Üniversitesi’ndeki genel sıkıntı İletişim Fakültesi’nde patlak verdi. Rektör göreve geldiğinde ‘İdeoloji sahibi tüm hocaları üniversiteden temizleyeceğiz’ demişti. Devran da bunun en iyi uygulayıcısı oldu. Artık tüm öğretim üyelerinin bir araya gelerek ortak bir tepki vermesi gerekiyor.”

“Mücadele edilmezse, akademi kalmayacak”

Galatasaray Üniversitesi’nden Prof. Dr. Füsun Üstel ise akademide yaşananları “pervasızlık” olarak nitelendirerek çeşitli iktidar odaklarının akademinin üstünden adeta “buldozer” gibi geçtiğini belirtti.

Üstel, uluslararası destekle birlikte, tüm öğretim üyelerinin “Gözde Yılmaz” örnek vakası üzerinden dayanışma içinde mücadele etmesi gerektiğini söyledi; aksi takdirde “Akademi kalmayacak” dedi.

Eğitim Sen 6. No’lu Şube Başkanı İsmet Akça, yaptığı açıklamada, sonuna kadar Doç. Dr. Gözde Yılmaz’ın yanında olduklarını belirterek Devran’ın bugüne kadarki uygulamalarından örnekler verdi.

“Facebook’tan öğrencileri terörist ilan etti”

* Sağ ve sol görüşlü öğrencileri mavi ve kırmızı renkleriyle işaretleyip ayrı binalarda sınava sokmak, tutuklu öğrencisinin selam gönderdiği araştırma görevlisi hakkında tutanak tutmak gibi fişleme ve ayrımcılık uygulamalarına imza atan Devran, haziran ayında fakültede çıkan bir kavganın ardından, facebook’a şöyle bir mesaj yazdı: “Bir masum öğrenciyi öldürmek amacıyla arkadan kafasına darp eden terör yanlısı öğrenci kılıklıları savcı serbest bırakıyor. Bu nasıl hukuk?” Devran, bazı öğrencilerini “terörist” ilan edip açıkça hedef gösteriyor. Kendisini eleştiren sendikamızın işyeri temsilcisine “ayrımcılıktan” soruşturma açtırıyor.

Sosyal medyada öğretim üyelerine tehdit

* Devran, Haziran ayı içerisinde twitter üzerinden yine bir öğrenciyle atışırken sadece o tartışmaya dahil olmak üzere o anda kurulan, ve bir daha hiç kullanılmayan bir sahte hesaptan işyeri temsilcilerimiz araştırma görevlileri Dr. Utku Uraz Aydın ve Behlül Çalışkan’ın isimleri 4-5 kez zikredilir. Ve Devran’ı eleştiren tüm öğrencilerin arkasında bu iki ismin bulunduğu ifade edildikten sonra, “okulda bölücü hoca istemiyoruz” denilerek temsilciler hedef gösterilir. Dekanı olduğu kurumunun iki çalışanı hakkında bu türden ağır ifadelerin kullanılmasına hiçbir tepki göstermeyen Devran diğer öğrenciyle tartışmasını sürdürür.

* Ocak ayında Behlül Çalışkan yine sosyal medyada, adı sanı belli öğrenciler tarafından “dağdaki PKK’lıdan farkın yok”; “bu devletin ekmeğini yiyip ihanet edenler bir gün o ekmeği yediği elden kurşunu da yer” denilerek tehdit edilir. Rektörlükten açılan soruşturmadan aylardır bir ses çıkmadığı gibi, bu öğrencilerden biriyle Devran’ın twitter üzerinden iletişim kurmaya devam etmesi de dikkat çekici.

“Bir fiziksel şiddet vakası daha”

* Haziran ayında Devran bir diğer fiziksel şiddet vakasına daha imza attı.Fakülte kampüsünde yaşanan kavganın ardından yoğun güvenlik önlemleri alınması üzerine, bir doçent twitter’da sınavların ertelendiğini belirterek “giriş çıkışlar tutuldu, hocalar bile içeri alınmıyor” mesajını yazar. Öğretim üyesini derhal yanına çağıran Devran, kendisini “okula karşı propaganda” yapmakla suçlar. Öğretim üyesinin hiçbir tepki vermemesine karşın “çık dışarı” diye bağırarak elinden kolundan tutup iterek makamının dışına sürükler. Öğretim üyesi dekanın çağırdığı güvenlik görevlileri eşliğinde dekanlık katından çıkartılır. Bu fiziksel saldırının bilgisi de Marmara Üniversitesi Rektörlüğü’ne intikal etti.

Ne olmuştu?

Marmara Ünivesitesi İletişim Fakültesi Dekanı Yusuf Devran jüriye yüksek lisans sınavında okula kabul edilecek öğrenciler için bir liste verdiği ve bunu kabul etmeyen öğretim görevlisi Doç. Dr. Gözde Yılmaz’ı tehdit ettiği ve fiziksel şiddette bulunduğu iddialarıyla gündeme gelmişti. Suç duyurusunda bulunması üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı, Doç. Yılmaz’a çağrılı koruma tahsis etmişti. (NV)