İşçi Arkadaşlar, Öğrenci ve Akademisyen Dostlarımız,

Değerleri Basın Mensupları,

Bizler haksız ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarılan Koç Üniversitesi çalışanlarıyız. 2 Nisan itibariyle servisleri durdurup yürüyüşe geçerek bir direniş başlatmıştık. Altıncı gün dolarken okul önündeki direnişimizi çok önemli kazanımlarla noktaladık. Yirmi iki talebimizden on sekizini söke söke aldık.

 

Direnişimiz sonucunda,

Bir hafta boyunca okul idaresinin imkânsız dediği şey gerçekleşti, tüm çalışanlar işlerine geri dönüş hakkına kavuştu. Sadece direnen değil işten çıkarılan 161 çalışanın da işe geri dönüşü kabul edildi. Kısacası tek bir işçi kardeşimizi bile dışarıda bırakmadık. Dahası, son bir yıl içinde işten çıkarılan on kardeşimize de işe alımda öncelik tanıyacaklar. Böylelikle son bir yıl içinde işten atılan arkadaşlarımızdan özür diledik. Onlar işten çıkarılırken onların yanında olmamız gerekirdi. Şimdiki direnişi o zaman başlatmak gerekirdi.

Direnişimiz gelecekte taşeron devri sırasında işsiz kalma tehdidini ortadan kaldırdı. İleride sözleşme imzalayacaktaşeron şirketlerin eski işçileri çalıştırması garanti altına alındı.

Direnişimiz sonunda,  okul idaresi ve işverenden bağımsız bir Taşeron İzleme Kurulu oluşturulması kararı alındı. Böylelikle işçiler olarak şikâyet ve taleplerimiziiletebileceğimiz bir kanala kavuştuk. Sorunlarımızı tartışabileceğimiz bu zemin taşeron sistemine karşı mücadelede önemli bir adımdır.

Direnişimiz Rektör Umran İnan’a,  işten çıkarılmamıza varan sürecin tek sorumlusu olduğunu kabul ettirdi. Benzer şekilde okul idaresi, demokratik eylemlerinin bir suç olmadığını kabullenmek zorunda kaldı. 1 Nisan günü okul içindeki barışçıl gösterimiz nedeniyle bizleri işten atanlar, altı gün sonra direnişimizi demokrasi adına selamlamıştır.

Ancak idarenin bu konudaki tutumu çelişkilidir. İdare bir yandan direnişimizi demokrasinin bir parçası olarak kabul ettiğini söyledi. Diğer yandan da önümüzdeki hafta okul içinde yapacağımız etkinliği duyurmayı reddetti. Bu çelişkili tutum idarenin samimiyet iddialarına gölge düşürüyor.

Direnişimiz sorgulanamaz denileni sorgulatmıştır. Düne kadar herkes işçilerin idari personelden,hocalar ve öğrencilerdenaşağı olduğunu sorgusuz sualsiz kabul ediyordu. “Biz bir aileyiz” kalıbı bu eşitsizlikleri gizleyen bir perdeydi. Herkese eşitlik isteyen direnişimiz ise bu perdeyi yırtıp attı.

Bu yönde kimi kazanımlar elde ettik. Bundan böyle işçilere hakaret etmek eskisi kadar kolay olmayacak. Hakaret edenler disipline gitme ihtimalini hep aklında tutacak. Bundan böyle kar tatillerinde idare bizleri kaloriferin yanmadığı boş binalarda durmaya zorlayamayacak.

Ancak eşitlik yolunda atılması gereken daha çok adım var. İdare kütüphaneyi, spor salonunu kullanma talebimizi reddetti. Okuldaki dersleri dinleme talebimiz de reddedildi. Görünüyor ki idare bizi hala ikinci sınıf insan olarak görüyor. Bu haksızlıklara karşı mücadeleye devam edeceğiz.

Ücretleri unuttuğumuz da sanılmasın. Bizlerin onlarca yıllık emeğini asgari ücrete mahkum edenler utanmalıdırlar. Ama aynı zamanda okul içinde ücretlerimiziarttırmak için mücadele edeceğimizi bilsinler.

Bu mücadelenin en başından itibaren yalnız değildik. Onlarca kurum bize destek oldu. Bu desteklerin hepsini az çok demeden selamlıyoruz. Anadolu’da Yaşam Kooperatifi,Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Barış ve Demokrasi Partisi,Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri, Cumhuriyet Halk Partisi,Çağdaş Hukukçular Derneği,Çapa Direnişi’nden İşçiler,Dersimliler Derneği, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Eğitim-Sen, Emek Partisi,Emekçi Hareket Partisi, Enerji-SEN,Ezilenlerin Sosyalist Platformu, Galatasaray Üniversiteli Öğrenciler,Gençlik Muhalefeti, Halkevleri, Halkların Demokratik Kongresi, İstanbul Üniversiteli Öğrenciler, İşçilerin Sesi, İTÜ’lü öğrenciler,İTÜ Asistan Dayanışması, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, Kaldıraç,! KöZ,Mayısta Yaşam Kooperatifi, Mimar Sinan Üniversitesi Öğrencileri, Öğrenci Kolektifleri,Özgür Yaşam Kooperatifi,Özgürlük ve Dayanışma Partisi, Sarıyer Yaşam Platformu,Sosyal-İş,Tayfa Bandista, Türkiye Komünist Partisi,Üniversite Konseyleri Derneği, Yeni Yol. Hepinize teşekkür ediyoruz. Biz de her zaman sizlerin yanında olacağız.

Kısacası, yağmura çamura rağmen büyüyen direnişimiz sonucunda okul idaresinin imkânsız dediği taleplerin neredeyse hepsi kabul edilmiştir.  Bu durumu özellikle bize “Hayal Kuruyorsunuz/Başkalarının oyununa geliyorsunuz” diyenlere hatırlatırız.

Sevgili Dostlar,

Direnişimiz bizim açımızdan büyük bir uyanış oldu.

Bugüne kadar bizleri haksızlığa karşı başkaldırmaktan alıkoyan tüm korkularımızın temelsiz olduğunu gördük ve uyandık.

Bireysel kaygılarımıza göre değil, ortak çıkarlarımıza uygun şekilde hareket ettiğimizde kazandığımızı gördük ve uyandık.

Rekabetin zararını, dayanışmanın önemini gördük ve uyandık.

Kendi gücümüzü gördük ve uyandık.

Bundan sonra kimse bizi uyutamaz.

Direnişimiz sadece bir uyanış değil aynı zamanda bir örnek oldu.

Bir direnişin öğrenci, akademisyen ve işçilerden oluşan bir komiteyle nasıl sürdürüleceğini gösterdik.Örnek olduk.

Direnişi kırmaya gelenlerin nasıl ikna edileceğini gösterdik. Örnek olduk.

Bizim bir sendikamız yoktu ama çoğu sendikadan daha kararlı ve mücadeleciydik. Kazandığımız haklar da bu yüzden daha fazla oldu. Mücadelemiz tüm sendikalara ve sendikasız işçilere örnek olacak.

Direnişimiz sonucunda “herkese eşitlik herkese kadro” talebi kabul edilmedi. Ama bu talebe ulaşma yolunda önemli adımlar attık. Mücadelemiz imkânsız denilen hakların mücadele ile nasıl kazanılacağını gösterdiği için bir örnek olarak kabul edilmelidir.

İşte bunun için dostlar,

Biz Koç Üniversitesi emekçileri 2 Nisan’ı hiç unutmayacağız.

İş güvencesi ve emeğe saygı hedefiyle yürüttüğümüz mücadelede 2 Nisan’ı bir kalkış noktası olarak hatırlayacağız.

Bundan böyle 2 Nisan bizim için bir uyanış ve direniş günüdür.

Sadece kendi gücümüzü hatırlamak için değil aynı zamanda bugünkü ve yarınki işçi direnişlerine umut taşımak için…

Direndik Kazandık!

Yaşasın Sınıf Dayanışması!

Yaşasın öğrenci, hoca ve işçi dayanışması!

Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!

 

 

Koç Üniversitesi İşçileri