Kasım ayında Rémi Fraisse’in ölümünün ardından yayımlanan yazı Bertolt Brecht’in yukarıdaki cümleleriyle bitiyordu.
O gün özellikle 8 Kasım’da Toulouse’daki eylemlerde yaşanan polis şiddeti ve çok sayıda gözaltı ve hapis cezalarıyla yargılama süreçlerine karşı enternasyonal dayanışmanın ilk küçük adımıydı.
Bilindiği gibi çevreci aktivist Rémi Fraisse, Fransa’da Toulouse yakınlarında yapılmak istenen Sivens Barajı’na karşı çıkıp diğer aktivistlerle o bölgede nöbet tutuyordu. 26 Ekim 2014 günü polisin attığı gaz bombasıyla 21 yaşında hayatını kaybetti. Ardından Fransa’nın pek çok şehrinde sayısız eylemler oldu. Bu eylemlerin en canlı olduğu ve polisin müdahalesinin de en sert şekilde gerçekleştiği şehir şüphesiz yapılmak istenen barajın yakınındaki Toulouse’du. Ayrıca Fraisse de burada öğrenciydi.
8 Kasım’da eylemcilere yönelik polis şiddeti çok açıktı. Bu eylemde Nouveau Parti Anti Capitaliste (Yeni Anti Kapitalist Parti) üyesi ve Solidaires Etudiant-es (Öğrenci Dayanışması Sendikası) akvitisti Gaetan da göz altına alındı. Uzun süren yargılama süreci sonucunda 1 Nisan’daki nihai karar toplam 6 aydı; bunun iki ayı kapalı cezaevi, dört ayı ise ertelenmiş hapis cezası.
İşte o günden itibaren avukatlar tekrar itiraz sürecini değerlendirene ve savcı cezanın niteliğini belirleyene kadar önce yoldaşları ve arkadaşları ardından Fransa’da ve ardından birçok ülkede önemli bir demokratik dayanışma kampanyasına imza atılıyor. Fransa’da Parti de gauche lideri Jean Luc Melanchon’dan, 68’in önemli figürlerinden NPA üyesi Alain Krivine’e kadar pek çok kimse Gaetan ve diğer genç aktivistlerin sadece bir protesto eylemine katıldıkları için hapse gönderilmesine karşı çıkıyor. Fransa’da CGT başta olmak üzere sendikalar da kampanyayı destekliyor. Türkiye’de Birgün gazetesi bir dayanışma haberi yayınlarken, HDP, Eğitim-Sen gibi parti ve sendikalardan dayanışma mesajları ve fotoğraflar geliyor. Türkiye’nin yanı sıra İngiltere, Almanya, Latin Amerika ülkeleri, Bosna gibi ülkelerde de enternasyonal dayanışma büyüyor.
Verilmek istenen bu cezaları özellikle Toulouse’da büyüyen sosyal hareketi baskı altına almanın bir aracı olarak görmeli. Bu baskı, tartışmalı Sivens Baraj Projesine karşı yapılan protestoların yasaklanmasında, herhangi bir eylem olduğunda şehrin polis ablukasına alınmasında, CGT’nin (Confédération générale du travail) Toulouse ofisinin tahliye ettirilmesinde, Filistin halkıyla dayanışma mitinglerinin yasaklanmasında kendisini açıkça göstermektedir. Hollande ve Valls hükümeti ve onun yanı sıra Sarkozy ve partisi UMP, bu olağanüstü toplumsal baskı ortamını, 11 Ocak 2015’te Fransız satirik dergi Charlie Hebdo’nun Paris ofisine ve ardından da bir süpermarkete yapılan saldırıyı neden göstererek meşrulaştırmak istemektedir. Daha dün, Charlie Hebdo ve süpermarket saldırılarının ardından ifade özgürlüğünden bahseden bu insanlar, bugün bu genç aktivistleri sadece bir protesto eylemine katıldıkları için hapise göndermek istemektedir.
İşte bu toplumsal baskıyı bugün Fransa’da yarın Türkiye’de ve başka yerlerde geriletmek ve durdurmak üzere;
Yaşasın enternasyonal dayanışma!
Gaetan ve diğer genç aktivistleri cezaevine göndermeyin!