Demokrasi ve insan hakları talep eden, kitlesel Suriye Devrimi’nin başlangıcından 5 yıl sonra Suriyeli devrimciler bir taraftan Esad rejimi, mezhepçi milis kuvvetleri, İran rejimi, Rus hava saldırıları ve askeri yardımları; diğer taraftan ultra-terörist IŞİD ve diğer Selefist–Cihatçı örgütler tarafından katledildiler. Ama yine de mart başında Esad rejimi ve Rus hava saldırılarının kısmen azalması, İdlib’te gördüğümüz “Esad’i devirene ve Suriye’nin her yerinde adaleti sağlayana dek barışçı devrimimiz sürmektedir.” gibi pankartlarla ülke çapında demokratik mücadele anlamında toplu protestoların hızla canlanmasına yol açtı.
 
Çoğunlukla Sünni Arap Suriyeli, neredeyse yarım milyon insan ağırlıklı olarak Esad rejimi tarafından öldürüldü. Halk günden güne daha da kötüleşen bir durumla yüz yüze gelmekte. Amerika, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere tarafından desteklenen 18 Aralık 2015 Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Önergesi ile beraber Rus hava saldırıları, Hizbullah ve İran destekli kara kuvvetleri Esad rejimine nefes alma imkânı sağladı.
 
Aynı zamanda, Suudi monarşi ve İran rejimi bölge üzerindeki kontrol için aralarındaki çekişmeyi dini mezhepçiliği kışkırtarak şiddetlendiriyor. Türk hükümeti de kuzey Suriye’deki ve Türkiye’deki Kürtler üzerindeki baskısını ve saldırılarını artırıyor ve aynı zamanda bölgede dini mezhepçiliği teşvik edici bir rol oynuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hitler’in “başkanlık sistemi”ni bir “verimlilik” örneği olarak övüyor.
 
Suriyeli mülteci krizi, Suriye içinde 8 milyonun üzerinde ve Suriye dışında 4 milyonun üzerinde mülteci ile Filistinli “el-Nakba”nın daha büyük bir örneği haline geldi. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne ileri bir tarihte gerçekleşmesi muhtemel üyeliğine ve 3 milyar Avroya karşılık daha fazla mülteci alacak olmasına dayanarak Avrupa Birliği Türkiye ile bir anlaşma yapıyor, kapılarını kapatıyor ve mülteci kotasını belirliyor. Bu şüphesiz bir çözüm değil. Ne Türkiye ne de Orta Doğu bölgesindeki başka bir ülke 12 milyonun üzerinde mülteciyi kabul etmeye ve onlara düzgün bir yaşam sağlamaya istekli değil.
 
Suriyeli ve İranlı sosyalistler olarak, gerçek çözümler bulmak ve bu zalimliğin karşısında durmak için bize katılmanızı istiyoruz:
 
İlk olarak, Esad rejiminin ehven-i şer olduğu ve bu rejime istikrar kazandırmanın Suriye’de savaşı ya da IŞİD ve diğer cihatçıların artışını sona erdireceği mitini kabul etmeyi reddediyoruz. Aksine şu an yarım milyon olarak tahmin edilen ölümlerin çoğundan Esad rejimi sorumlu. Suriye devrimi içerisinde vücut bulmuş demokratik güçlerin bu rejim tarafından yıkımı IŞİD ve diğer Selefist-Cihatçı grupların yükselişinin temellerini attı.
 
İkinci olarak, hem Esad rejiminin hem de IŞİD’in kapitalist, ırkçı, kadın düşmanı yönetimler olduğu göz önüne alınacak olursa Orta Doğu’da mevcut olan sınıfsal/etnik/dini bölünmeler ve cinsel ayrımcılıkla mücadele etmeden, bu iki yönetime karşı somut bir alternatif oluşturulamaz.
 
Üçüncü olarak, Kürt ulusal özgürlük hareketini ve bu hareketin Irak, Suriye, Türkiye ve İran’da kendi kaderini tayin etme mücadelesini destekleme prensibimizi sürdürürken; Suriye’deki Kürt halkın kendi kaderini tayin etme mücadelesini, Suriye devriminin dinamiklerinden ayrı tutan sol kanattaki birçok kişiye itiraz etmenin gerekli olduğunu da düşünüyoruz. Rojava’daki özerk kantonların meydana gelmesini mümkün kılan 2011 Suriye devrimiydi. Suriye devrimi olmadan demokratik bir Rojava mümkün değil. Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi(PYD), Suriye rejimi ve Rus hava kuvvetleri arasındaki koordinasyon ve iş birliğinin en son delili endişe verici ve Kürtler için iyiye işaret değil. Kürt halkının özgürlüğü ve kurtuluşu, bölgedeki insanların özgürlüğü ve kurtuluşu ile bağlantılı.
 
Suriyeli ve İranlı sosyalistlerin ezilen etnik ve dini azınlığın, cinsel azınlığın, Kürtler ve Filistinliler gibi ezilen milletlerin, kadınların ve işçilerin mücadelesine değinmek ve sınıfsal, cinsel, etnik ve dini ön yargılara meydan okumak için birlikte çalışma vakti geldi. Sosyalizmi sadece bölgesel ve evrensel kapitalist-emperyalist güçlere karşı çıkan bir insan özgürlüğü kavramı olarak değil; aynı zamanda evvelki Stalinci Sovyetler Birliği ve Maocu Çin’de kendilerine Komünist diye hitap eden totaliter rejimlerden ayrı olarak müspet bir görüş olarak yeniden ifade etmenin zamanı bizim için geldi.
 
Bu amaç doğrultusunda, sizden Suriyeli ve İranlı sosyalistlerin ittifakının yakında çıkacak olan üç dilli(Arapça, Farsça ve İngilizce) internet sitesiyle iş birliği yaparak bize katılmanızı istiyoruz. Amacımız hem makaleler hem de konferanslar gibi kolektif faaliyetler yoluyla belli bazı sorular üzerine eğilme esasına dayanarak Suriyeli ve İranlı sosyalistler arasında dayanışmayı teşvik etmektir. Sorular aşağıdaki gibidir:
 
Bölgedeki nefreti teşvik eden Şii ve Sünni ön yargılara nasıl meydan okuyabiliriz? Esad rejimi için İran ve Rus desteği son bulursa Suriye’de ne olacak? Suriyeli ve İranlı sosyalistler kendi kaderini tayin etmeyi isteyen Kürtlerin ve diğer milletlerin eleştiri/endişelerini nasıl cevaplayacak? Suriyeli ve İranlı sosyalistler federalizmin asıl çözüm olabileceğini düşünüyor mu? Sınıf ve cinsiyet mücadelesine gelince sizin sosyal adalet görüşünüz ne? Sosyalizm size ne ifade ediyor ve Stalinci Sovyetler Birliği’nde ve Maocu Çin’de var olan totaliter rejimlerden kendi sosyalizm kavramınızı nasıl ayırt edersiniz? Suriye demokratik mücadelesiyle dayanışmak ve IŞİD ve diğer cihatçı gruplara olduğu kadar Esad rejimine de muhalefetimizi ifade etmemize yardım etmek için Suriyeli ve İranlı sosyalistlerin hangi kolektif eylemlerini önerirsiniz?

 

 

İmzacılar:

 
Frieda Afary,  “Iranian Progressives in Translation” Blog Editörü, A.B.D.
 
Anthropos, Çevirmen, Yunanistan
 
Forough Asadpour, Yazar ve Çevirmen, Danimarka
 
Joseph Daher, “Syria Freedom Forever” Blog Editörü, Suriye Devrimci Sol Hareket üyesi ve Lozan Üniversitesi Öğretim Üyesi, İsviçre.
 
Razan Ghazzawi, “Exiled Razaniyyat” Blog Editörü ve Eylemci, Birleşik Krallık
 
Riska Javedan, Gazeteci, Hollanda
 
Mehdi Keshavarz, Siyasi Eylemci, A.B.D.
 
Yasser Munif, Eylemci ve Profesör, Emerson Koleji, A.B.D.
 
Ghayath Naissa, Suriye Devrimci Sol Hareket üyesi, Fransa
 
Nahid Navid, Psikolog, A.B.D.
 
Praxis Kolektifi (Praxies.org), Avrupa
 
Nasser Rahmaninejad, Aktör ve Tiyatro Yönetmeni, A.B.D.
 
Aboud Shlhoub, Bağımsız Eylemci, Hollanda
 
Siamac Sotudeh, Yazar ve Gazeteci, Kanada

 

15 Mart 2016